-
1 kan başına
= kan başına beynine sıçramak, = kan başına çıkmak рассвирепе́ть, прийти́ в я́рость -
2 kan başına çıkmak
-
3 kan başına sıçramak
to go off the deep end -
4 kan beynine beynine sıçramak
-
5 kan
кровь (ж)* * *kan gelmek — кровото́чить
kan gitmek — а) кровото́чить ( о прямой кишке); б) быть оби́льной ( о менструации)
kan kaybetmek — теря́ть кровь
kan oturmak — образова́ться (о синяке, гематоме)
kan tükürmek — ха́ркать кро́вью
kan zehirlenmesi — зараже́ние кро́ви
••- kan akıtmakkanı kanla yumazlar, kanı suy ile yurlar — посл. кровь кро́вью не смыва́ют, кровь отмыва́ют водо́й
- kan akmak
- kan alacak damarı bilmek
- kan başına
- kan beynine beynine sıçramak
- kan başına çıkmak
- kan boğmak
- kana boyamak
- kan çanağı gibi
- kan çekmek
- kan çıkmak
- kanına dokunmak
- kanı donmak
- kan dökmek
- kanına ekmek doğramak
- kanını emmek
- kanına girmek
- kan gövdeyi götürmek
- cephelerde kan gövdeyi götürürken...
- kan gütmek
- kanı ısınmak
- kan istemek
- kanını içine akıtmak
- kanı kaynamak
- kanını kaynatmak
- kanı kurumak
- kanını kurutmak
- kan kusturmak
- kan olmak
- aralarında kan olmak
- kanıyle ödemek
- kanı pahasına
- kan revan içinde
- kan a susamak
- kan ına susamak
- kanı temizlenmek
- kan tere batmak
- kan tere içinde
- kan ter içinde kalmak
- kan tutmak
- kanını yerde koymak -
6 kan
kan Blut n (a fig Stamm, Geschlecht);kan ağlamak bitterlich weinen;kan alma Blutabnahme f;kan almak Blut abnehmen (-den bei);kan bağı Blutsbande f;kan bankası Blutbank f;kan basıncı Blutdruck m;kan çıbanı MED Furunkel n (a m);kan davası Blutfeindschaft f; Blutrache f;kan dolaşımı Blutkreislauf m;kan durdurucu blutstillend;kan dökme Blutvergießen n;kan dökmek Blut vergießen;kan dökücü blutdürstig;kan gelmek v/unp (es) blutet;kan gövdeyi götürüyor es wird viel Blut vergossen;kan grubu Blutgruppe f;kan gütmek Blutrache üben;-e kan istemek jemandes Tod fordern;kan kanseri MED Blutkrebs m;kan kardeşi Blutsbruder m;kan kaybı MED Blutverlust m;kan kaybından ölmek verbluten;kan kesen blutstillend;kan kırmızı blutrot, knallrot; (der, die, das) Schlimmste;-e kan kusturmak jemandem viel Leid zufügen;kan lekesi Blutfleck m;kan nakli Blutübertragung f;kan çıkar scherzh es gibt (sonst) ein Blutvergießen;kan plazması Blutplasma n;kan portakalı Blutorange f;kan sayımı Blutbild n;kan sucuğu Blutwurst f;kan tahlili Blutsenkung f;kan ter içinde schweißgebadet;-i kan tutmak fig kein Blut sehen können;kan verecek kişi, kan verici Blutspender m, -in f;-e kan vermek jemandem Blut spenden; jemandem Blut übertragen;kan zehirlenmesi Blutvergiftung f;-in kanı başına çıktı das Blut stieg ihm (vor Wut) in den Kopf;kanı kaynamak lebhaft sein; herumtollen;b-ne kanı kaynamak sich entflammen für jemanden -
7 kan
1. blood. 2. hem-, hemo-, hemi-, haem-, haemo-. 3. hemic, hematic. 4. lineage, family. -ı ağır 1. dull and boring by nature. 2. sluggish by nature. - ağlamak to shed tears of blood, be deeply distressed. - akçesi blood money, wergeld. - akıtmak 1. to sacrifice an animal. 2. to shed blood. - akmak for blood to be shed. - akmaksızın without bloodshed. - akrabalığı blood relationship, consanguinity. - aktarımı blood transfusion. - aktarmak /a/ to give (someone) a blood transfusion. - alacak damarı bilmek to know where to turn for help. - alma med. bloodletting. - almak /dan/ to take blood (from), bleed. - aramak to be out for blood. - bağı blood tie. - bankası blood bank. - basımı path. congestion. - basıncı blood pressure. - basıncı yüksekliği high blood pressure, hypertension. - başına sıçramak/- beynine çıkmak/vurmak to get or have one´s blood up, see red, blow one´s top. - boşalmak to hemorrhage. -a boyamak/bulamak /ı/ to wreak carnage in (a place). -a boyanmak/bulanmak to be covered with blood. -ı bozuk corrupt or evil by nature. - cisimciği blood corpuscle. - çanağı gibi bloodshot (eyes). - çekme med. dry cupping. -ı çekmek /a/ to resemble (a parent) (in looks and in character). - çıbanı boil, furuncle. - çıkar. Blood will flow./There will be a big fight. - çıkmak for blood to be spilled. - dalgası rush of blood to a part of the body, flush. - damarı blood vessel. - davası blood feud, vendetta. - değiştirme med. exchange transfusion. -ı dindirmek to stanch blood. -ına dokunmak /ın/ to make (one´s) blood boil. - dolaşımı/deveranı circulation of the blood. -ı donmak to be shocked, be horrified. - dökmek to shed blood. - dökücü bloodthirsty. -ına ekmek doğramak /ın/ 1. to be glad that one has caused (another´s) death. 2. to benefit by having caused (another´s) misfortune. -ını emmek /ın/ to exploit (someone) unmercifully. - gelmek to bleed. -ına girmek /ın/ 1. to have (someone´s) blood on one´s hands. 2. to deflower (a girl). 3. to damage, destroy. - gitmek /dan/ to bleed (while defecating or menstruating). - gövdeyi götürmek for much blood to be shed, for many people to be killed. - grubu blood group, blood type. - gütme blood feud, vendetta. - gütmek to seek blood vengeance, engage in a vendetta. - hücresi blood cell. -ı ısınmak /a/ to warm to, feel affectionate or sympathetic towards (someone). -ını içine akıtmak/-ı içine akmak to hide one´s sorrows. - iğnesi hypodermic injection of blood-building medicine. - istemek to be out for blood, want blood revenge. - işeme hematuria. -a kan! Blood for blood!/Death to the murderer! -a kan istemek to want blood revenge. -ı kanla yıkamak to exact blood revenge. - kardeşi blood brother. - kaybetmek to lose blood. - kaybı loss of blood. -ı kaynamak 1. to be full of beans, be full of pep. 2. /a/ to feel a sudden rush of affection for (someone). -ları kaynaşmak to come to like each other very quickly, become good friends in no time. - kesici styptic, hemostatic. - kırmızı blood-red, crimson. -ı kurumak to be exasperated. -ını kurutmak /ın/ to exasperate, vex. - kusmak 1. to vomit blood. 2. to be extremely pained or grieved. - kusturmak /a/ to oppress unmercifully. - kusup kızılcık şerbeti içtim demek to hide one´s sufferings from others. - lekesi blood stain. - merkezi blood transfusion center. - muayenesi law blood test (to determine paternity). - nakli blood transfusion. - olmak for murder to take place. (aralarında) - olmak to be involved in a blood feud. -ında olmak to run in the blood of, be in one´s blood. - oturmak /a/ to have a subcutaneous hemorrhage. - oturması subcutaneous hemorrhage. -ıyla ödemek /ı/ to pay with one´s life (for). -ı pahasına at the cost of one´s life. - pıhtılaşması blood coagulation. - portakalı blood orange. - revan içinde 1. bleeding profusely. 2. covered with blood. -ı sıcak outgoing, friendly, warm, sociable. -ı soğuk unsociable, reserved, cold. -ı sulanmak to
См. также в других словарях:
kan (veya kanı) başına çıkmak (veya sıçramak veya toplanmak) — öfkelenmek Kan başına çıkarmış zavallının ve hep bağırmak, bağırmak istermiş. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
başına kan çıkmak — öfkelenmek, hiddete kapılmak, kontrolünü yitirmek Bizim merkez memuru celallidir, başına çabuk kan çıkar, hatırınızı kıracak şeyler yapar. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
pilləkan — I (Kürdəmir) qarğıdalı saçağı. – Qarğıdalının başına pilləkan de:rük II (Zərdab) nərdivan. – Əvin üsdə pilləkannan çıxırıx … Azərbaycan dilinin dialektoloji lüğəti
baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
dar — 1. sif. 1. Ensiz (enli ziddi). Dar küçə. Dar yol. Dar keçid. Dar dərə. – Küçə dar olmağına görə ulaq güc ilə keçirdi. Ç.. Diyar kişi dar bir cığırla sola tərəf buruldu. Ə. M.. Dar dəmir yolu – yaxın məsafələrə çəkilən və yerli əhəmiyyəti olan,… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
Cuneyt Arkin — Cüneyt Arkın Cüneyt Arkın, de son vrai nom Fahrettin Cüreklibatır, est un acteur du cinéma turc, né le 7 septembre 1937 à Eskişehir. Très populaire en Turquie, l acteur, parfois surnommé dans la francophonie « le Alain Delon turc », a… … Wikipédia en Français
Cuneyt Arkın — Cüneyt Arkın Cüneyt Arkın, de son vrai nom Fahrettin Cüreklibatır, est un acteur du cinéma turc, né le 7 septembre 1937 à Eskişehir. Très populaire en Turquie, l acteur, parfois surnommé dans la francophonie « le Alain Delon turc », a… … Wikipédia en Français
Cüneyt Arkin — Cüneyt Arkın Cüneyt Arkın, de son vrai nom Fahrettin Cüreklibatır, est un acteur du cinéma turc, né le 7 septembre 1937 à Eskişehir. Très populaire en Turquie, l acteur, parfois surnommé dans la francophonie « le Alain Delon turc », a… … Wikipédia en Français
Cüneyt Arkın — Pour les articles homonymes, voir Arkin. Cüneyt Arkın, de son vrai nom Fahrettin Cüreklibatır, est un acteur du cinéma turc, né le 7 septembre 1937 à Eskişehir. Très populaire en Turquie, l acteur, parfois surnommé dans la francophonie… … Wikipédia en Français
Fahrettin Cüreklibatur — Cüneyt Arkın Cüneyt Arkın, de son vrai nom Fahrettin Cüreklibatır, est un acteur du cinéma turc, né le 7 septembre 1937 à Eskişehir. Très populaire en Turquie, l acteur, parfois surnommé dans la francophonie « le Alain Delon turc », a… … Wikipédia en Français
Аркын, Джунейт — Джунейт Аркын Cüneyt Arkın Дата рождения: 7 сентября 1937(1937 09 07) (75 лет) Место рождения: Gökçeoğlu, Турция … Википедия